Alacaklı olan kişi yada kurum bu alacağının tahsili için icra dairelerine başvurabilir. Bu başvuruda alacaklının olduğu kadar borçlunun da hakları vardır. Bu aşamada yapılan işlemlerin hepsinde bir süreç işler ve yasal dayanaklar ile hareket edilir. Bu dayanaklar dışı yapılan işlemlerde geçersiz olur. Türkiye’de borçluların en çok şikayet ettiği hususlardan birisi tebliğ edilmeyen icra ödeme işlemleri ile haciz işlemlerinin yapılması. Haciz işlemi başlaması ile borçlu bana tebliğ edilmedi, benim haberim yok gibi yakınmalarda bulunarak şikayetçi olur. Ancak durum elbette böyle değildir.
Tebliğ Edilmezse İcra Ödeme Emri
İcra Müdürlüğünün borca ait tebligatı yapmasındaki amaç borçlunun durumdan haberdar olması ve süresi içinde ödenmesidir. Ancak tebligat yapılmadan haciz işlemi yapılması mümkün değildir aksi takdirde yapılan haciz ve icra işlemi usulsüz olur. Bu durumda ödeme emri de geçersiz sayılacaktır.
PTT Aracılığıyla Tebligat Yapılıyor
Alacaklı açmış olduğu icra dosyası ile icra takibinin yapılabilmesi için başvuru belgesi ile birlikte icra müdürlüğü aracılığıyla bu durumu borçluya bildirmesi gerekiyor. Bu bildirim PTT yoluyla resmi tebligat ile yapılıyor. Bu tebliği alanlar ise borçtan haberi olur ve ödeme yoluna gider. Ödeyemeyenler bir yana borcun olmadığını savunanlar itiraz da edebilir. Bu itiraz haczi durdurur ancak haczin durdurulması için yanlış beyan ile yapılan itirazlar da cezai müeyyideleri beraberinde getirir. Bunun için dikkatli olunması önemlidir.
İtiraz Süresi Kaçırılırsa
Borç olmamasına rağmen icra tebligatı yapılmışsa ve siz bu borca itirazı 7 gün içinde yapmazsanız borç kesinleşir ve bu aşamadan sonra borçlu olmasanız dahi ödemek zorunda kalırsınız. Borç ve alacak hukukunda milyonlarca karar söz konusudur. Burada ödeme emri, ödeme emri tebliği ve diğer hususlar İcra ve İflas Kanununa bağlı olarak yapılır. Bu kanunda maddeler açıktır. Yargıtay kararları ile usülüne uygun olarak borç tebliğinin yapılması esastır.
Borçlarda İcra Tebligatları Nasıl Yapılıyor
Borçlu olan kesimin icra için gelen tebligatın kendisine gelmemesinden dolayı mağdur olduğunu savunur. Ancak tebligatlar PTT kadrolu çalışanları tarafından ilgilisine yapılır. İlgilisi ikametinde olmadığı dönemde ise bu tebligatın alınması için Muhtara gidilmesi gerektiğine dair pusula kişini ikamet adresine yapıştırılır. Kişi de bu pusula ile mahalle muhtarına gider ve tebligatını alır. Muhtara verilen tebligatın tarihi önemlidir. Bu tarih kişiye tebliğ edilmiş gibi algılanır ve yasal olarak süreçte bu aşamadan sonra başlar. Kişinin 7 günlük süre içinde ya borcunu ödemesi yada borca itiraz etmesi gerekir. Ancak kapıya yapıştırılan pusulanın çeşitli sebeplerle kaybolması, bulunamaması gibi nedenlerden dolayı kişi borcun tebliğinin gelmediğini düşünür, haberi olmaz ve tebliğ edilmeyen icra ödeme emri belgesinin geçerli olup olmadığını sorgular.

Muhtarlıklara verilen tebligatlar ile vatandaşın mağdur edildiğine dair şikayetleler sürekli yapılanlardan. Kişi pusulayı görse bile buna önem vermeyebiliyor ve muhtardan tebligatını almayabiliyor. Vatandaş yapılan tebligatlar ile muhtarın sorumluğu olduğu ve kişiye ulaştırması gerektiği kanaatine varmış. Ancak mahalle nüfusuna bağlı olarak muhtarlıklara günlük yüzlerce tebligat yapılabilir. Bu tebligatların takibini de muhtarların yapması zor bir husus. Bu tebliğlerin alınamadığından dolayı ceza yediğini, para ödediğini söyleyen vatandaşlar ayrıca muhtardan resmi kanallar ile şikayetçi olma yoluna gidiyor.
Tebliğler Tebligat Kanununa Göre Yapılıyor
İcra ve borç tebligatlarının yapılması 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre gerçekleştiriliyor. Bu kanun kapsamında vatandaşa gelen tebligatların takibinin asıl muhatabı olan kişiler tarafından yapılması gerekiyor ki muhtar hakkında yapılan şikayetler bu aşamada yersiz oluyor.
Ödeme Emri Gelmeden İcraya İtiraz yapılır mı?
İcra ve haciz işlemlerinde usul ve erkandan bahsetmiştik. Yasal olarak burada atılacak adımlar bellidir. Kişiye icra müdürlüğü borçla ilgili olara bir ödeme emri tebliği yapmadan borçtan haberdar olabilirsiniz. Bu durumda bazı borçlular tebliğ gelmeden itiraz etme yolunu seçiyor. Her nasıl tebliğ edilmeden icra işlemi hükümsüz sayılıyorsa yine tebliğ edilmeden borca yapılacak olan itirazlar da hükümsüzdür. Bununla ilgili olarak 2017 ve 2018 yılında çıkan yargı kararları vardır.
Tebligat Yapılmadan Haciz Konulur mu?
Haciz ve e-haciz işlemleri ödeme emri yapılmadan uygulanamıyor. Nitekim 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usülü ile kanunun 62 nci maddesinde borcun ödeme emri tebligatının yapılması ile yeterli süre sonrası kişinin banka ve diğer hesaplarına e-haciz işlemi yapılabiliyor. Yani tebligat olmadan e-haciz ile icra takibinin yapılması da mümkün görünmüyor.
Tebligat Geldikten Sonra Ne Zaman Haciz Gelir?
Borçtan dolayı tebligatın yapılmasından sonra borçlu haciz işleminin ne zaman yapılacağını merak eder. Soruların başı ise icra kaç günde sonuçlanır? Size yapılan tebligat ile birlikte yaklaşık 10 gün içinde haciz işlemi sonuçlandırılabilir. Sizin bankalarda hesabınız varsa buralardaki paralara e-haciz yöntemi ile el konulur. Buralarda paranız yoksa zaten adresinize yapılacak haciz işlemi söz konusudur.
Size yapılan tebligata rağmen borcunuzu ödemememişseniz tebligatın yapılmasından sonra 10 gün beklenir. Bu aşamada sizin öncelikli olarak geliriniz varsa aylık maaşınız varsa bu maaşınızın ¼ oranında haciz söz konusudur. Aylık olarak maaşınızdan kesilir ve para icra müdürlüğüne aktarılır. Ancak maaşınız yoksa taşınır yada taşınmaz mal varlıklarınız haciz edilir. Bu varlıklar satışı ile sonrasında borcun ödenmesi yoluna gidilir.

İcra Takibine İtiraz Nasıl Yapılır?
Size gelen icraya itiraz edecekseniz burada önemli olan husus itiraz süresini geçirmemiş olmanızdır. Bu süre yedi gündür. Yedi gün içinde itiraz etmeniz gerekir. Bu süre içinde itiraz etmezseniz doğal olarak hakkınızı dava açarak aramak zorunda kalacaksınız. İcra tebligatı yapılmasına rağmen kendi borcunuzun olmadığını düşünüyorsanız, borcu ödemişseniz yada kısmen ödemişseniz, borca dair imzalar ile yetkiye dair itirazlarınız varsa yazılı olarak itirazınızı yapmanız doğru olacaktır.
İcra Takibinde Davalar
İcraya itiraz edilmesi sonrası haciz doğal olarak durur. Bu aşamadan sonra ikinci sürece geçilir ve alacaklı alacağını tahsil edebilmek için itirazın kaldırılması için dava açması gerekir ki bu dava açımında süre altı aydır. 6 Ay geçtikten sonra dava açılması söz konusu olmaz. Genel mahkeme için bu süre 12 ay olarak belirlenmiş ve alacaklı borç miktarı oranı ile teminat yatırarak dava açabilir. Yatırılan teminat ile alacaklı davası açan taraf haksız olduğu karara bağlanırsa yatırılan teminat geri verilmez ve dava kaybedilmiş olur. İcra takibinin süreçte kalmasını engellenmek adına teminat istenmektedir.
İcra ve haciz işlemleri başlı başına süreler ile takip edilmesi gereken hususlardan bir tanesi. Borcun oluşması ile icra müdürlüğüne başvuru yapılması, tebligatın yapılması ile borcun kesinlenleşmesi, itirazlar ve davaların hepsi süreye bağlı olarak yapılmaktadır. Bu nedenle borçlu yada alacaklı taraf olmanız halinde mutlaka haklarınızı bilmeniz gerekir. Bu süreçte de en doğru adımları atabilmeniz için hukuk bürolarından destek alınması önemlidir. Bizler sadece bilgilendirme amaçlı olarak yazılar yayınlamaktayız. Bu aşamada mağdur olmanız tamamen sizin sorumluluğunuz altında olacaktır.
Kısaca değinmek gerekirse icra ve haciz işleminde tebligat icra müdürlüğü aracılığıyla yapılırken bu tebliğin gerçekleşmeden haciz işlemine başlanılması mümkün değildir. Size tebliğ edilmeyen icra ödeme emri de bu aşamada geçersiz sayılır. Taşınır ve taşınmaz mal varlıklarınıza haciz konulmasında sizin haberiniz olabilir ancak e-haciz işlemlerinde farklı durumlar ortaya çıkabilir.